Konya Ovası’nda “obruk” tehlikesi büyüyor: “Yerleşim ve tarımsal alanlarda oluşmaya başladı
Türkiye’de tarım sektöründe 11 ilin üretiminde ilk sırada yer alan Konya Ovası’nda obruk sorunu yanlış ürün seçimi ve hatalı sulama büyüyor. Sayıları hızla artan dev obruklar tarlaları, yolları, evlere zarar veriyor. Sayıları 700’e ulaşan obruklar hakkında değerlendirmede bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, “Geçmişte daha yüksek alanlarda meydana gelen obruklar günümüzde artık yerleşim alanlarında, tarımsal alanlarda oluşmaya başladı” dedi.
Türkiye’de tarım sektörünün kalbi Konya’da geçen yıl 22 milyon ton buğday, 9 milyon ton mısır, 9,2 milyon ton arpa üretildi. Buğday, arpa, şeker pancarı, dane mısır, ayçiçeği, patates, yem bitkileri, lale yetiştiriciliği gibi 11 üründe Türkiye’de ilk sırada olan kent, son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliğinin sonucu oluşan kuraklık yüzünden ağır darbe almış durumda. Yaşanan kuraklığa karşı çiftçilerin daha çok su tüketen mısır, pancar ve yonca yetiştiriciğine yönelmesi de sorun zincirinin bir parçası. Bazı tarlalar neredeyse 24 saat kesintisiz sulanıyor. Değişen ürün çeşidi Konya’daki çiftçilere daha çok para kazandırsa da kontrolsüz su tüketimi bir felakete yol açıyor.
Sayıları 700’e ulaştı
Konya havzasındanki her 4 kuyudan biri kaçak ve çitfçiler yer altından su çekebilmek için her yıl bir önceki yıla göre metrelerce derine inmek zorunda kalıyor. Sayısı 100 bini aşan kaçak kuyulardan tarımsal sulama için milyonlarca metreküp yer altı suyu çekiliyor. Bu da su seviyesinin her yıl metrelerce düşmesine yol açıyor. Çevredeki göller kururken, hatalı sulama politikası bölgedeki devasa obrukların oluşumunu da tetikliyor. Son 20 yılda sayısı 100’lerden 700’lere yükselen obruklar, artık yerleşim yerlerini tehdit eder durumda.
Yerleşim alanlarına dayandı
Milliyet’ten Uğur Yıldırım’ın aktardığına göre; Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, obruk oluşumunda bölgenin jeolojik yapısı, kuraklık ve yer altı suyu kullanımını başlıca etkenler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kayaç ve yer altı suyu özellikleri obruk oluşumlarını artırıyor. Suyla karşılaşan kireç taşı ve karbonatlı mineraller çözünebiliyor. Bu, Eskişehir’e kadar uzanan Büyük Konya Gölü’nün tamamını kapsayan bir durum. Su seviyesinin yüksekliği, bu oluşan obrukların yerlerini belirliyor. Geçmişte daha yüksek alanlarda meydana gelen obruklar günümüzde artık yerleşim alanlarında, tarımsal alanlarda oluşmaya başladı.”
Obruk oluşumlarındaki tehlikeli artış Çevre Şehircilik ve İklim Değişiliği Bakanlığı’nın da yakın takibinde. İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar, “Bakanlık olarak ‘Türkiye’de İklime Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi’ projesi kapsamında Konya ili özelinde etkilenebilirlik ve risk analizleri yaptık. Veriler ışığında da ‘Konya Yerel İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nı hazırlıyoruz. Suyun büyük oranda kullanıldığı tarım sektörüne ilişkin sulama yönetimi ve suyun verimli kullanılmasına yönelik tedbirlerin geliştirilmesi önemli. Bununla birlikte havza su potansiyeli dikkate alınarak az su tüketen ürün deseninin belirlenmesi, su kullanımın kontrol edilmesi, sulama sistemlerine sayaç takılması, sulamalarda yağmursuyu hasadı ile su toplanması, alternatif işletme şartlarının geliştirilmesi, bunlara yönelik teşviklerin verilmesinin de önem arz ettiği ortada. Bu bağlamda, Türkiye’nin 2100 yılına kadar olan İklim Modeli ile Etkilenebilirlik ve Risk analizi çalışmalarını başlatarak iklim değişikliğiyle mücadelede üzerimize düşen sorumluluğun önemli bir etabı hayata geçmiş bulunuyor” diye konuştu.
Obruk Duyarlılık Haritası
Konya’daki obruk sayısının korkutucu boyutlara ulaştığını söyleyen TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan şu bilgileri verdi: “4 yıl süren bir çalışmanın sonuncunda Obruk Duyarlılık Haritası hazırladık. Bunları eylem planlarıyla destekleyip, şehrimizi afetlere karşı daha dirençli hale getirmek için büyük bir çalışma yaptık. Saha çalışmaları sonucunda elde edilen 41 parametreyle dünyada kaya düşmesi ve heyelanlarda kullanılmış, ülkemizde ise ilk defa bu projede kullanılan yapay zekayla obruk duyarlılık haritası modeli ürettik. Eylem planları sayesinde yapılacak çalışmalarla yeni obrukların tehdit olmaktan çıkarılmasını hedefledik.”